Nöbetçi Eczaneler
Aile hekimlerinin ardından hastanelerde görev yapan doktorlar da 14-15-16 Mart tarihlerinde iş bırakma eylemi yapma kararı aldı. Eylem nedeniyle Sakarya’daki aile hekimleri ve hastanede görev yapan doktorlar, 3 gün boyunca çalışmayacak. 3 gün boyunca acil hizmeti ve acil ameliyatlar haricinde sağlık hizmetlerinin tamamen duracağı ve muayene sıralarının iptal olacağı öğrenildi.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) 14-15-16 Mart tarihleri arasında iş bırakma kararı almıştı. Sakarya Aile Hekimleri Derneği de bu sendikal iş bırakma faaliyetlerine katılacaklarını duyurmuştu.
Aile hekimlerinin ardından doktorlar da 14-15-16 Mart tarihlerinde ülke genelinde iş bırakma eylemi yapma kararı aldı.
AİLE HEKİMLERİ VE DOKTORLAR 3 GÜN BOYUNCA İŞ BIRAKACAK
Bu kapsamda Sakarya’daki aile hekimlerinin yanı sıra hastanede görev yapan uzman ve pratisyen doktorlar da 3 gün boyunca iş bırakacak.
AMELİYATLAR ERTELENECEK, ACİL SERVİSLER AÇIK KALACAK
Hastanede ameliyatlar ileri tarihe ertelendi. Sadece önceden planlanan kanser ve kalp ameliyatlarının yapılması kararlaştırıldı. İş bırakma eyleminde acil servisler açık olacak.
DOKTORLARIN BÜYÜK KISMI EYLEME KATILACAK
3 gün boyunca yapılacak olan eyleme Sakarya’daki doktorların büyük kısmının katılacağı öğrenildi. Eylem nedeniyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH), Toyota ve Yenikent hastanelerinin yanı sıra ilçe hastanelerinden alınan randevular da iptal edildi.
SADECE ACİL HİZMETLER
14 Mart günü saat 12.00’de SEAH önünde açıklama yapacaklarını kaydeden Hekimsen İl Temsilcisi Dr. Mehmet Yıldız, “14-15-16 Mart tarihlerinde Sakarya’daki tüm hastanelerde ve aile sağlığı merkezlerinde çok yüksek oranda katılımla iş bırakıyoruz. Lütfen bu tarihlerde poliklinik hizmeti almak için acile gitmeyin. Acilde oluşan yoğunluk gerçek hastaların sağlık hizmetine ulaşmasını yavaşlatabilir” dedi.
Hekimsen Sakarya İl Temsilcisi Dr. Mehmet Yıldız, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık sistemi alarm veriyor!
Türkiye’de hekimlik yıllar içerisinde sistematik bir şekilde maddi manevi değersizleştirilmiştir. Bunun sonucunda hastaneler; mutsuz ve umutsuz hekimlerle doludur. Pandemi döneminde yüzlerce görev şehidi olan, kamuda ağır koşullarda yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışan hekimler; özlük haklarının çok daha iyi olduğu, hastalarına çok daha iyi hizmet verebildiği, emeklerinin karşılığını alabildiği ve bilim yapmaya vakit bulabildiği özel hastanelere veya yurt dışına gitmektedirler. Yeni nesil ise çok daha umutsuzdur. Tıp fakültesi öğrencileri Tıpta Uzmanlık Sınavı’na çalışıp Türkiye’de uzman olmak yerine, kendilerine farklı rotalar çizmekte; Almanca, İngilizce, İsveççe ve hatta Fince gibi yabancı dillere çalışmaktadırlar.
Bu dil kurslarına talep o kadar yüksek ki Almanca kursları tıp fakültelerinde temsilci belirlemektedir. Hocaları tarafından donanımlı, bilgili, tecrübeli bir şekilde yetiştirilmiş Türk hekimleri; düzeltilmesi hiç de zor olmayan fakat nedense bir türlü düzeltilemeyen mevcut çalışma ortamından dolayı ülkesini, sevdiklerini, eşini dostunu terk etmek zorunda kalmaktadır. Aslında biz yurt dışına gitmiyoruz; biz yurt dışına gönderiliyoruz, itiliyoruz…
Gitmemek için direniyoruz, ses çıkarıyoruz, iş bırakma eylemleri yapıyoruz. Hekimsen olarak diğer hekim sendikalarıyla beraber 14,15,16 Mart tarihlerinde iş bırakıyoruz. Bu tarihlerde acil servis, yoğun bakım ve yataklı servislerin hizmeti aksamayacak ve sadece acil ameliyatlar, kanser ameliyatları ve açık kalp ameliyatları yapılacaktır. Bizim niyetimiz iş bırakma eylemi yaparak halkımızı mağdur etmek değildir. Bizim niyetimiz daha kötü günlerin gelmesini engellemek için tepki göstermek ve mevcut sistemin düzeltilmesine vesile olmaktır. Belki o günkü randevunuz iptal olmuş olacak fakat biz bunu bugün yapmazsak ileride devlet hastanelerinde aylar sonrasına bile randevu bulabileceğiniz, ücretsiz ameliyat olabileceğiniz bir hekim kalmayacak…
Bizim tepkimiz basına lanse edildiği gibi sadece maddi olarak emeklerimizin karşılığını alamamamız değildir. Bizim tepkimiz aynı zamanda hekime şiddetin önüne geçecek bir politika üretilememesine, robot gibi 5 dakikada 1 hasta baktığımız sisteme, 8-9 bin lira maaşla 2 milyon lira tazminat ödemeye mahkum edildiğimiz adalet sistemine…
Mevcut şartlar düzelirse, hekim hakları iyileşirse hastalar da iyileşir; hekim mutlu olursa hastalar da mutlu olur…
Bu doğrultuda; mesleğimizin itibarını maddi manevi geri kazanmak ve daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek için 14-15-16 Mart tarihlerinde Sakarya’daki tüm hastanelerde ve aile sağlığı merkezlerinde çok yüksek oranda katılımla iş bırakıyoruz. Sizin, milletimizin desteği bizim için çok kıymetli…
Sözlerimi bir uyarı yaparak bitirmek istiyorum; bu iş bırakma tarihlerinde poliklinik hizmeti alamayanlar lütfen bu hizmeti almak için acil servislere gitmesinler. Acil servislerimizin yoğunluğu tüm Sakarya halkının malumudur. Gerçek anlamda hayati olmayan sebeplerden dolayı acil servislerde oluşacak ekstra yoğunluk; kalp krizi, felç gibi zamanla yarıştığımız hastalıkların müdahalesini geciktirecektir. Bu hastalıkları siz de geçirebilirsiniz, en yakınınız da geçirebilir…
Geç kalınmasını hiçbirimiz istemeyiz. Lütfen en azından bu günlerde acil servisleri sadece acil durumlar için kullanalım.
Sakarya halkına saygılarımı sevgilerimi sunuyorum.