27,3172$% 0.25
28,8893€% 0.17
33,3561£% 0.27
1.667,83%0,29
2.763,00%0,32
717206฿%0.34574
Aslında bu büyük deprem felaketlerinden sonra böyle bir yazı yazmak istemezdim. Belçika’dan Yusuf Birincioğlu adlı bir kardeşimiz, Akyazı’daki 1967 depremi ile bir bilgi istediği için böyle bir yazı yazmaya karar verdim.
Evet, önce 1957 Akyazı depreminden başlayalım: Ben yaş olarak Akyazı’da 1957 yılında olan depremi pek hatırlayamam. Fakat dinlediklerimiz kadarıyla aktarayım. Bu deprem aslında Abant’ta olmuş ve merkez üssü Abant olduğu için kayıtlara Abant Depremi diye geçmiş. 26 Mayıs 1957 tarihinde sabah erken saatlerinde 7 şiddetinde olan bu depremde aynı fay hattında olduğumuz için Akyazı,Bolu,Abant ve Dokurcun da çok etkilenmiş. Toplamda beş bine yakın bina yıkılmış veya hasar görmüş, 50 ye yakın kişi hayatını kaybetmişti. Akyazı’da ölen kalan var mı bilmiyoruz.
Biraz da bugün 60 yaşın altında olanların hatırlamadığı 60 üstü ve 70 yaşında olanların hatırladığı bundan 56 yıl önce olan 1967 Akyazı depreminden bahsedelim. Önce bu depremle ilgili bir anımı paylaşayım, sonra 1967 depremi yazımıza geçelim. Tarih 22 Temmuz 1967.Günlerden cumartesi.Sıcak bir temmuz günü, saat akşam yedi saatleri.O zamanlar 15 yaşındaydım.Akşama doğru o yıllarda moda olan Bisikletçi Mehmet abiden iki üç arkadaş bisiklet kiralayıp gezintiye çıkmıştık.Değirmenlere doğru geldik. Şimdi mezarlığın önündeki Değirmen Petrolün olduğu yerde Arnavut Rafet’in değirmeni vardı.Biz de onun karşısındaki çimenliğe geçmiş oturmuş, derenin kenarında sohbet ediyorduk.O yıllar değirmenler dediğimiz yer tam bir mesire ve eğlence yeriydi.Yazın her akşam aileler gelip piknik yapar ve eğlenirlerdi.Sohbet ederken birden değirmenin önü hareketlendi,değirmenin önündeki mısır öğütmeye gelen öküz arabalarındaki öküzler birden huysuzlaşmaya başlayıp kaçmaya çalışıyorlar, sahipleri zor zapt ediyorlardı.Hayvanlar deprem olacağını hissetmişler,bu yüzden kaçmaya çalışıyorlardı. İki dakika sonra yerden gelen korkunç bir patlama sesiyle irkildik, sarsılmaya başladık. Açık alanda ayakta durmaya zorlanıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.
Tekrar bisikletlere binip çarşıya gelirken herkes evlerinin önüne çıkmış bekleşiyordu. İşte o gün ilk defa zelzele ile tanışmıştım. O zamanlar deprem demezler, zelzele derlerdi.Basın ve radyolar bile zelzele tabirini kullanırdı.
1967 yılında Akyazı nüfusunun on bin civarında, bütün evlerin bahçe içinde bodrum üzerine tek katlı ve ahşap oluşu, can ve mal kaybını azaltmıştı. Gerçi Akyazı ve köylerinde çok ev yıkılmış; ama can kaybı olmamıştı. Zaten o yıllarda Akyazı’da iki veya üç katlı betonarme bina, üç beş taneyi geçmezdi. Onlara da bir şey olmadı zaten. Tabi mevsim yaz olduğu için depremden sonra herkes bahçelerde yatıp kalkmaya başlamıştı. Depremde Yeni Caminin minaresi yıkılarak yolun ortasına düşmüş,büyük bir şans eseri kimseye bir şey olmamıştı. Depremde Akyazı’da bir kişi ölmüştü. Madanoğlu Okulunun karşısındaki köşede tek katlı evi olan Kırıkçı Şahadet isminde bir amcamızı kaybetmiştik.Pazar yerindeki İbrahim Bodur’un binasının yeni atılan hasır betonun altından geçerken hasır beton çökmüş ve betonun altında kalarak vefat etmişti. İlk şiddetli sarsıntıdan sonra sabaha kadar artçı şoklar devam etmiş, kimse uyumamıştı.
Bir de 1967 depreminde Akyazı’nın sembolü olan tarihî G.Süleyman Paşa Caminin minaresi çatlamıştı. Bu durum tehlike arz ediyordu. Yetkililer bir araya gelip caminin minaresini yan tarafa devirip yeni bir minare yapılmasına karar vermişlerdi.İki tane kamyon gelip minareyi halatlarla bu kamyonlara bağlamışlardı. Kamyonlar minareyi çekmeye başlamışlar; fakat kaza ile (!) minareyi tam caminin ortasına düşürmüşler ve asırlık camiyi yerle bir etmişlerdi. Ortalığı müthiş bir toz bulutu kaplamıştı.
Cami yıkılınca hemen şimdiki caminin temelleri atılmış, inşaatına başlanılmıştı.Şimdi biz hep Akyazı Depremi diyoruz ya aslında bu deprem tarihe Mudurnu Depremi diye geçmiş ve 6.8 şiddetinde olmuştur. Çünkü merkez üssü Mudurnu’dur. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde olan Mudurnu vadisi depremin merkezi olarak bilinir. Zaten bu deprem 1957 Abant depreminin devamı gibidir. Çünkü Bolu, Mudurnu, Göynük, Taraklı, Geyve,Arifiye ve Sapanca Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde olduğu için en çok yıkımlar bu yerlerde olmuştur. 1967 depreminde Taraklı ve Geyve yıkılmış, Sapanca’da çok sayıda kişi vefat etmiştir.
22 Temmuz’da olan bu deprem Sakarya, Bolu, İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da da hissedilmiş ve özellikle Adapazarı’nda çok yıkıma sebep olmuştu. Uzun Çarşı’da çok sayıda bina yıkılmıştı. Çok katlı binaların yıkılmasıyla üç yüze yakın kişi vefat etmişti. Tren ve kara yollarında kaymalar sebebi ile ulaşım aksamıştı.
Rabbim, son Maraş Depreminde ve geçmişteki depremlerde vefat edenlere rahmetiyle muamele etsin, bir daha böyle acıları yaşatmasın inşallah! Bir dahaki yazıda buluşmak üzere kalın sağlıcakla!…
Kaynak : https://www.akyazi.net/haber/14049840/akyazi-nostalji-yazilari-67-akyazida-1957-ve-1967-depremleri
e-Devlet üzerinden alabilecekler.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. casino casino siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu parmabet hot air balloon ride cappadocia
avcılar escort antalya escort ataköy escort ataşehir escort avrupa yakası escort bahçelievler escort bahçeşehir escort bakırköy escort beşiktaş escort beylikdüzü escort bodrum escort bursa escort eskişehir escort etiler escort fatih escort gaziantep escort halkalı escort izmir escort izmit escort kadıköy escort kartal escort kayseri escort kocaeli escort konya escort kurtköy escort kuşadası escort maltepe escort mecidiyeköy escort mersin escort pendik escort samsun escort şirinevler escort şişli escort taksim escort ümraniye escort denizli escort diyarbakır escort istanbul escort nişantaşı escort