Fındık köyümüz insanının gelir kaynaklarından biridir. Dünya üretiminde söz sahibi olan Ülkemiz birtakım ayak oyunlarıyla bu üstünlüğünü kaptırıyor. Buna benzer pek çok örnek de var. Yapılan uluslararası antlaşmalarda satır aralarındaki incelikler yurdumuz insanına fatura ediliyor. Bunca üretime rağmen yurt dışından fındık ithal ediliyor. Bu yıl hükümetimiz aldığı kararla fındıktan elini çekti. Daha doğrusu dar gelirli fındık üreticisinden elini çekti. Birtakım alternatifler sunuyor. Pazar garantisi vermeden çiftçiyi tek başına bırakarak ne yaparsan yap ben antlaşmalar gereği komşu ülkelerin çiftçilerini desteklemek zorundayım diyor adeta. Bir büyük çaba sonrası toplanan fındıklar serilip kurutuldu. defalarca aktarıldı ve harman makinesinin homurtuları arasında ezilen, dövülen mahsulün aksine, yinede umutların yeşerdiği an oldu harman zamanı. Çiftçi tüccarın insafına terk edildi. Bugünlerde fiyatı 3 TL./kg olarak belirlenmiş tüccar tarafından. Krizin arkasına onlarda sığınıyor. Hak-hukuk çiğnenmesine büyükler çanak tutunca cemaatte yapıyor gerekeni. Yapılan uygulamalara sessiz kalmak yapılanlara ortak olmak anlamına gelmiyormu? Bu hayatın her safhasında böyle değilmi? Bereketi bol olsun deyip yine yüce yaratana sığınıyoruz.