Ateroskleroz arterlerin yani atar damarların sertleşmesi veya tıkanması olarak tanımlanır. Kalp damarlarındaki ateroskleroz kalbe giden kan akışını sınırlayabilir. Kalp damarlarındaki bu daralma veya tıkanmalardan sorumlu olan damar iç çeperinde oluşan yağ ve kireç içerikli plaklardır. Ateroskleroz kalp, bacaklar, beyin, böbrek ve diğer organların damarlarını etkileyebilir.

Aterosklerotik kalp hastalığı (koroner arter hastalığı) koroner yani kalbi besleyen arterlerin daralması veya tıkanmasıdır. Koroner arterler kanın serbestçe akabildiği boş tüpler gibidir. Normalde, koroner arterlerin duvarları pürüzsüz ve elastiktir. Arterlerin iç çeperinin yapısal özellikleri bozulduğunda ateroskleroz oluşur, damar kalınlaşır, yağ birikir, plak oluşur ve bu plaklar kan akışını kısıtladığı için kalp kasının oksijenlenmesi engellenir. Oksijenden zengin kan kalp dokusunu besleyemediği zaman anjina denilen göğüs ağrısı meydana gelir. Koroner arterlerin aniden tıkanması durumunda kalp krizi (kalp kası hasarı) ortaya çıkabilir.

Soldaki resimde kalbi besleyen koroner damarda yağlanma sonucu gelişmiş daralma (koroner arter hastalığı) görülmektedir. Orta ve sağdaki resimde ise koroner girişim (balon ve stent) sonrası daralma açılmış ve kan akımı tekrar normale dönmüştür. 

Anjiyo nedir?

Koroner anjiyografi (ayrıca kardiyak kateterizasyon veya anjiyo da denir) kalp damarlarınızı ve fonksiyonunu değerlendirmek için yapılan girişimsel bir görüntüleme yöntemidir. Kardiyak kateterizasyon yapılmasının amaçları:

  1. Koroner arter hastalığının, kalp kapak hastalığının veya aort damarı hastalığının tanısını koymak ve ciddiyetini belirlemek için
  2. Kalp kası fonksiyonunu değerlendirmek için
  3. İleri tedavi (koroner balon anjiyoplasti ve stent, koroner bypass ameliyatı, kalp kapağı için girişimsel veya cerrahi müdahale) yöntemlerini belirlemek için

Koroner anjiyografi sırasında kasık veya koldaki atardamara ince, yumuşak plastik bir sheat (kılıf) yerleştirilir. Bu kılıfın içinden yine yumuşak ve ince plastik içi boş kateterler vasıtasıyla kalp damarlarının çıkış yerine ilerletilir. Kateter özel bir x-ray (röntgen) makinesi yardımı ile koroner arterlere yönlendirilir.

Kontrast materyal (anjiyo boyası) kateter yoluyla enjekte edilir ve hareketli röntgen filmleri dijital ortamda kaydedilir. Prosedürün bu bölümüne koroner anjiografi denir. Bu görüntülere ek olarak bazı özel durumlarda ileri görüntüleme ve değerlendirme yöntemleri olan intravasküler ultrason (IVUS), optik koherans tomografi (OCT) veya fraksiyonel akım rezervi (FFR) ölçümleri de yapmak gerekebilir. IVUS koroner damar içinde ultrason ile daha ayrıntılı görüntüler elde edilmesini sağlar. OCT özel bir ışık kaynağı ile damarın iç çeperi hakkında detaylı bilgiler vermektedir. FFR ise kan akımının özelliğini ölçerek görüntülenen daralmanın ciddiyeti konusunda bilgiler verir. Bu ileri değerlendirme yöntemleri çok özel cihazlarla tecrübeli merkezler ve operatörler tarafından yapılması önerilmektedir.