Fidye kelime anlamı ile, esaretten kurtulmak için veya yerine getirilmeyen yahut kusurlu olarak eda edilen bazı ibadetlerin telâfisi amacıyla ödenen bedel anlamına gelmektedir.
Hastalık ve yaşlılık nedeniyle oruç tutmaya gücü yetmeyenler fidye ödemekle yükümlüdür. Fidye bedeli, kişinin bir günlük yemek bedeli olarak belirlenmiştir.
Diyanet Fetva Hattında,
Oruç tutamayan bir kişi kimlere fidye verebilir veya veremez sorusunun açıklaması aşağıda yer almıştır.
Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır.
Zekât için de aynı kural geçerlidir.
Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez.
Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.
Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir
(Zeylaî, Tebyîn, I, 301).
Bu yıl ki Fitre, Zekat miktarı günlük: 23 Liradır