Nöbetçi Eczaneler
Koronavirüs ile mücadelede en ön safta yer alan doktorlar ve sağlık çalışanları Sakarya’da yaşanan süreci anlattı. Tedavi ettiği hastasından enfekte olup virüsü yenen Doç. Dr. Yusuf Aydemir konu ile ilgili, “Madalyonun iki yüzünü de gördüm. Salgın sürecinde hasta olmak da, sağlık çalışanı olmak da psikolojik olarak çok zor” dedi.
HABER/ İSMAİL ERKEN
“TOPLANTILAR YAPTIK”
Doç. Dr. Aydemir, “Sakarya’da daha hiç vaka yokken İl Sağlık Müdürümüz Aziz Öğütlü ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Oğuz Karabay başta olmak üzere branşlarında uzman hocalarımızla çok ciddi toplantılar yapıp A,B ve C planımızı oluşturduk. Vakalar baş gösterdiği zaman ne olacağının algoritması belliydi. Toplantılar ve önlemler sonucunda Sakarya bu salgına diğer illere göre daha hazırlıklı başladı. Ve bu hazırlıkların faydasını gördük. Vaka sayılarında çok ciddi düşüş mevcut” dedi.
“BEN DE TEDAVİ GÖRDÜM”
Doç. Dr. Aydemir, “Pozitif bir hastamla ilgilenirken, ben de enfekte oldum ve tedavi gördüm. Yani madalyonun iki yüzünü de gördüm diyebilirim. Salgın sürecinde hasta olmak da, sağlık çalışanı olmak da psikilojik olarak çok zor. Hastayken bile sistem üzerinden hasta takip etmeye devam ettim. Karantina sürecim bittiği zaman işe döndüğüm ilk gün çok duygulandım. İnsanın gidecek bir işinin olması çok büyük bir nimetmiş onu anladım” ifadelerine yer verdi.
“AİLEMİZDEN GİBİ”
Doç. Dr. Aydemir, “Benim gibi hastalığı atlatmış sağlık çalışanları kendi hastalarına plazma bağışı yapıp, hayatta tutunmalarını sağlıyor. Bu beni çok duygulandırıyor. Hastalarımızı kendi ailemizden biriymiş gibi görüyor, ona göre hareket ediyoruz. Başarıyı sağlayan bir etken de bu. Sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum, hastalığı atlatan kişiler lütfen plazma bağışında bulunsunlar. Siz kurtuldunuz, başka hayatları kurtarmak sizin de elinizde” dedi.
“HABERLERE ÇOK ÜZÜLDÜM”
Aydemir, “Tedavi sürecimde farklı farklı basın yayın organlarında yalan haberler çıktı. Yoğun bakımda yazdılar. Öldüğümü iddia ettiler. Telefonum susmadı. Eş-dost telefonla arayıp ‘hocam ölmüşsün’ dediler. Hatta bir tık öteye gidip, ‘Bu doktora son 20 gün içerisinde gidenler hastaneye gidip test yaptırsın’ diyenler oldu. Ben zaten Covid-19 vakalarına bakıyorum. Ayrıyeten hastalığın kuluçka süresi 14 gün. Bu 20 gün ve tedavi meselesini nasıl yazdılar bilemiyorum, ama bu olaylar tedavi sürecimde beni çok üzdü” dedi.
“BİZE DESTEK VERDİLER”
SAÜEAH Başhekim Yardımcısı Dr. Aysun Atakay “Çok değerli bir ekibimiz var. Duruma çok çabuk adapte olduk. Başarı konusunda Türkiye’deki diğer hastaneler arasında ‘İlk 10’un içindeyiz’ dersem çok mütevazı konuşmuş olurum. Ekip çalışmamız çok güzel. Çalışma arkadaşlarımız büyük fedakarlıklarla vakaları kendi ailelerinden biri gibi görüp, ona göre hareket ediyor. Şunu da söylemek isterim Sakaryalılar bizim için ne gerekiyorsa yapıp, sağlık çalışanlarına sahip çıktılar. Yurtlarını, otellerini, misafirhanelerini bizim için açtılar. İlk baştaki destek girişimleri çığ oldu. Herkes kendince elinden gelen desteği verdi” dedi.
“KARDEŞİ GİBİ GÖRDÜLER”
Dr. Atakay, “Biliyorsunuz önce Toyota-Sa Hastanesi vakalara bakan üs oldu. Misafirhaneler ayarlanmadan oraya bizler için konteynırlar geldi. İlk etapta konteynırlarda ufak eksiklikler vardı. Ama çok kısa süre sonra orada bir insanın yaşamını idame ettirmesi için gereken mutfak gereci, soba, dolap vs. Sakaryalılar tarafından tedarik edildi. Evine gidemeyen personeller için çamaşır ve kurutma makineleri bağışlayanlar oldu. Bu süreçte İl Sağlık Müdürlüğümüzün desteği ve şehrin bizi kendi kardeşiymiş gibi sahiplenmesi bizlere tedavi sürecinde büyük manevi destek verdi” dedi.
“SÜREÇ İYİ YÖNETİLDİ”
Dr. Atakay, “Ben bu süreçte en çok ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi ve yürüyüş yapmayı özledim. Bu günleri atlattıktan sonra çalışma arkadaşlarımızla açık havada toplanıp, vakit geçirme planlarımız var. Süreci atlatmak için vücut direncimizi yükseltecek her şey bizim için faydalıdır. Ayrıca şunu belirtmek isterim bir İspanya, bir İtalya olmadıysak çok çabuk organize olup, süreci iyi yönettiğimiz içindir. Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulumuz bu dönemde çok iyi çalıştı. Hastanemizin en yoğun, en kötü zamanında bile koridorda hasta yatırmadık” dedi.
“EL BİRLİĞİ İLE ATLATIYORUZ”
Göğüs Hastalıkları Bölümü Sorumlu Hemşiresi Halise Aras, “Yüz yıllardır yaşanmamış bir pandemi ile karşı karşıyayız. Vaka sayısının günden güne düşmesi bizleri mutlu ediyor. Ben ve arkadaşlarım psikolojik olarak yıpranmadık, ama İl Sağlık Müdürlüğümüz ve Sakarya halkı her zaman destekçimiz oldu. Ekip olarak sosyal hayatı özledik. Ailem ile vakit geçirmek çok büyük nimetmiş onu anladım. Genç hastalar daha kolay atlattığı için yaşlı bir hasta iyileştiği zaman çok mutlu oluyoruz. Kendi aramızdan arkadaşlarımızda pozitif vaka oldu mu çok üzülüyoruz, ama el birliği ile atlatıyoruz. Başta Sayın Bakanımız olmak üzere her zaman yanımızda oldukları için herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
‘BİRBİRİMİZİN AİLESİYİZ’
Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Sorumlu Hemşiresi Nevin İpek, “Virüsle en ön safta mücadele eden hemşireler ve doktorlar ailelerinden feragat edip mücadele ediyorlar. Hastalığın yavaş yavaş azalması ve emeğinin karşılığını almak bizim için güzel bir duygu. Şu anlık olumsuz bir durum yok. Hastalar ile empati kurup ona göre davranıyoruz. Ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi özledim. Salgının bittiği gün hastanedeki arkadaşlarla kahvaltıya gideceğiz. Burada birbirimizin ailesi olduk” dedi.
KÖTÜ HAVA DAĞILDI
SAÜEAH Süpervizörü Sefa Özlücan, “Uluslararası camianın da farkında olduğu gibi süreç çok iyi yönetildi. Hasta yoğunluğu çok olan bir hastanede çalışıyoruz. Fakat süreç daha vakalar çıkmadan önce planlandığı için hazırlığımızı çok iyi yaptık. Veriler ortada iyileşen hasta sayısı vaka sayısını geçti. Hiçbir şekilde ekipman sıkıntısı yaşamadık. İl Sağlık Müdürlüğümüz kriz yönetimini çok iyi yaptı. Sosyal medyanın da etkisiyle insanlarda ilk başlarda çok panik havası oluşmuştu, ama gün geçtikçe, iyileşmeler arttıkça bu hava dağıldı” ifadelerini kullandı.
“AİLEMİ ÇOK ÖZLEDİM”
Özlücan, “İlk başlarda hasta yakınlarından yana sıkıntı çektik. Onların psikolojisini de anlamak lazım tabii. Bize karşı yaklaşımlar müdahaleye kadar gitti. Fakat zaman geçtikçe herkes bizim yaptığımız fedakarlıkları gördü ve hasta yakını yaklaşımları da değişti. Elimizden geldiğince hastalar ile aileleri arasında köprü olduk. Yeri geldi yoğun bakımdaki bir hasta ile ailesini görüntülü konuşturduk. Bizler de hastalar ile bağ kurduk, kendi ailemizden biri gibi gördük. Ben de ailemle vakit geçirmeyi çok özledim. Salgın bittikten sonra ailemle doğa yürüyüşüne çıkmayı düşünüyorum” dedi.
KAYNAK : https://www.haberlisin.com/gundem/virus-sakaryaya-gelmeden-planimiz-hazirdi-h46840.html
